11 Şubat 2013 Pazartesi

17. Gün / Su-İçi-Betonu

Bugün geç de olsa doğramalar ve teklifleri ve gelgitleri bittiiiii!!!

Allahım bundan kurtulmuş olmak ne kadar güzel bir duygudur! Biliyorum günlerdir şikayet ediyorum ama etmeye de devam edicem.. Satın alma bambaşka bir olay.. Elimizdeki verilerin doğru paketlenip hesaplanmış olması başka, firmalarla o işleri takip etmek fiyatları karşılaştırmak, listelemek, ondan önce teklifleri algılamak, oturup hesaplamak kontrol etmek.. Yetmezmiş gibi bire bir firmalarla görüşmek..

Ben para konuşmayı sevmeyen biriyim. Arkadaşlarımla ailemle sevgilimle bile para konuşmayı sevmem, konuşmak zorunda olduğumda da kendimden hoşlanmam, iş için diyerek yapıyorum elbette ama zor bi noktada yer alıyor oluyorum..  Hani aldım verdimle bitmiyor ya iş.. Muhattabı ben olmuş oluyorum firmaların.. Olumlu olumsuz dönersiniz değil mi dediklerinde, olumsuz dönen kişi olmayı sevmiyorum, o teklifi alana kadar cılk larını çıkardığım da hesaba katılırsa tabi haklıyım bence...

Her firmanın satın alması olsun ve satın almayı yapanlar hem işten anlayan hem de projeleri rahat okuyan insanlar olsun.. Mesela bizim merkezde satın almada çalışan mimarlar var.. Çok mantıklı bence.. Hatta inşaat sektöründe bence kesinlikle öyle olmalı!


Dün bugün eğitim günü oldu.. Su içi betonu uygulaması görüp öğrendik.. İfadenin kullanıldığı ilk günden beri, iyi de o ne ki nasıl olur ki diye kafa yorup duruyorum. Yanlız değilmişim.. Ofiste olan inşaat mühendisi arkadaşım da benimle aynı soruları soruyormuş ve bir gün bunu yapacak firmanın elemanına sorduk, bize teorik olarak anlattı şöyle olur böyle olur diye.. İşin özü betonu betonun içine basıyorlarmış! Bu cümle bence çok ciks bi cümle ama ne demek ki dedik ve uygulama yapılırken bizi çağırmasının sözünü aldık..
Bu geçen haftanın olayıydı, dün unutmamış bizi ve çağırdı. Gittik baktık neler oluyor bitiyor diye, alan olarak küçük 2 mye 5buçuk metrelik çelik bir kalıp hazırlanmış ve vinç yardımıyla suya haritacıların verdiği koordinatlarda indirilmiş, pompa arkasında mikser ve az ileri de yedek mikser beklemede duruyor..
Pompacıların havası bir başka, ellerinde uzaktan kumanda resmen oynuyorlar. Son ayarları yapılıyor ve ağzına çelik boru takılmış pompa batırılıyor kalıbın ortasından yere kadar ve 10 cm kadar yukarı kaldırılıyor ve başlıyor basmaya anlatılana göre ilk 1 2 m3 erirmiş içinde (e biz bunu kıyıdan göremiyoruz tabi) sonra başlıyor birikmeye, bizim gözlerin seçeceği seviyede olmuyor ama kalıbın tepesinde duran kişinin küreğinin ucunda görüyoruz betonun izini. 1. mikser bittikten sonra biraz dinlendirmeye karar veriyorlar 15 10 dakikalık bir moladan sonra 2. mikser geliyor ve devam ediyorlar 2. mikserin başlarında boruyu biraz yukarı çekiyorlar ve ufaktan betonun döküldüğünü görüyoruz bu sayede bizler de.

Ben uygulamanın son mikserine kalmadım.. Ama aldığım 1 2 not var; 1.si su kendi kendine helikopter etkisi yaratıyormuş.2. si helikopter sıvılaştırdığı için burda kullanılmazmış ki zaten suyun doğal hareketi sayesinde helikopterden daha pürüzsüz bir yüzey elde edilirmiş.. Bugün de bitmiş halini görünce, gördük öğrendik :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder