7 Şubat 2013 Perşembe

15. Gün / Kale Dibi

Bugün sabahından akşamına yoğundu, bir yandan ustaları yapılan işleri kontrol ediyorum takip ediyorum ki nokta detay olarak olaya baktığımda e adım adım projeyi ezberleyememiş olmam normal olsa da orada örülen duvara bakarken bu bir eksiklik oluyor.

Bir yandan bugün için taşeronun mimarı ile sözleşmiştik, birlikte oturup projeyi çalışalım dedik. Taş uygulaması burada normalden biraz farklı, normalde taş uygulamaları seramik gibi düşünülür, birbirini takip eden derzler, tek boyut ya da düzenli bir döşeme çalışması vardır. Ancak bu projede böyle değil.

Bodrum da yapıların geleneksel özelliği beyaza boyalı olmalarıdır. Çok yüksek olmayan mustakil, beyaz ve teras çatılı evlerden oluşur Bodrum silüeti. Buna ek olarak kale gibi bir yapısı vardır. Bu bölgedeki modern tasarımlarda bu korunmuyor elbette ama çok abes durmaması amacıyla da bir benzerlik yakalanmaya çalışılıyor. Kireç boyanmayan yerler beyaz kompakt plakalarla kaplanıyor ya da (kale den ilham oldugunu düşündüğüm) taş kaplama yapılıyor.

Bizim projede de bu 2. bahsettiğim kalede ilham alındığını düşünüyorum. Projenin bir iki yerde tanıtımını okumuştum ve böyle bir ibareye rastlamadım ama, düşey derzlerin birbirini takip etmeyip yatayda etmesi ve tek tip değil de farklı tiplerde karışık bir görüntü elde edilmeye çalışılması yığma yapıların uygulamasını aklıma getirdi. Bir de uygulanan ada kısmın da bir kule yapılınca burası kale gibi yapılmaya çalışılıyor dedim kendimce:)

Etki böyle olunca çalışma da biraz farklılaşıyor tabi ki, yatay derzler bütün bina boyunca birbirini takip edecek, ama farklı kotlarda bitip devam ediyorlar, kesik parça konmamasını istiyorlar derken kaplamanın tasarımı ciddi bir iş anlamına geliyor. Neyse ben bunu merkezdeyken taş ile yoğun bir çalışma yapmış ve mimarlık adı altında kazandığım göz ve algıda seçicilik ile çözdüm, bir de burda işi hızla bitirmek isteyenlere anlatmak kaldı ki.. off..

Önce uygulamayı yapacak firmanın mimarına anlattım, yok olmaz öyle dedi, tuttum elinden götürdüm, al bak dedim, uygulamanın dibine kadar girip aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa diyene kadar da vazgeçmedim:) ve başardım! Sonra bi de bunu hadi başlayıp bitirelim diyen şefime anlatmakla vakit geçirdim ki bu gece 9 a kadar kalmam anlamına geldi..

Neyse ısrarlarımla çözüldü mü sorun çözüldü.. Daha doğrusu sorun algılandı, yap geç değil otur çalış işi olduğunu gördük hep birlikte, e zaten çözüm için önce sorunu anlamak gerek ya!

Buarada hala teklifleri toplamaya çalışıyorum.. Baya sıkıldım bu durumdan.. Satın almacıların işini lütfen satınalmacılar yapsın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder