31 Ocak 2013 Perşembe

9.gün / Okey Gecesi

Günün sonunda başlamalıyım bence anlatmaya..

Okey oynayası geldi bizim ekibin, 4leyelim dedik 5 ledik :) Öğlen akşam aynı yemek olunca şantiyede aynı yemeği istemeyenler olabiliyor, e bişiler pişirelim ortaklaşa dedik, marketten donmuş köfteler ekmekler soğanlar alındı, yemeğin pişirileceği ve yeneceği daireler hazırlandı.

Öncelikle yemek yapılacak daire yi karıştırdım ve kendimi rezil ettim demek istiyorum.. Ya da neyse vazgeçtim anlatmıyım onu :)

Köfte ekmeklerimiz ve yanına aldığımız pastalar ve Moldova ya yeni uğramış bir arkadaşın stoğunu bizimle paylaşması, bitmek bilmez şantiye hikayeleri ile keyifli bir akşam geçirmiş olduk. Gecenin ortasında aslında çok geç değil ama işten çok sonra proje müdürü aradı, ytong siparişleri ne oldu diye sordu, bilgisayarımın yanımda olup olmadığını sordu - olsaydı çalış gönder- diyecekmiş.. Masaüstümü seviyorum dedim o noktada-benim biricik Hp m-

Şimdi o ytong meselesine gelirsek; ben sandım ki o duvarlar dümdüz örülür. Kalınlıkları ne gösterildiyse odur. Hayır efendim değilmiş.. yani ben projeyi inceledikçe olmadığını gördüm.. Tek katlı amaan atölye yapıları ne olabilir ki dediğim her yerde, bir aks üzerinde en az 3 ayrı detay olduğunu gördüm. 50 lik duvarı 25+25 hesaplamak, 45 lik duvarı 15ytong+15boşluk+15ytong şeklinde ölçmek, süs duvarı yükseliği, kiriş kalınlığı derken yapacağım ufacık metraj oldu bir curcuna, dağ gibi büyüdü önümde.. Neyse elimizde sadece projenin bir bloğunun  bitmiş mimari projesi mevcut ve ben o kısmın ki bahsi geçerse bu ne diye şaşırmayın diye belirtiyorum 'Çekek bölgesi'nin ytong metrajını bitirmiş ve excel sıkıntılarını hallettikten sonra ee şimdi napılcak olmuştum. Bütün benim bu işlerimi bitirmem akşam saatine denk geldiği ve imzalatmam mümkün olmadığını düşünmem(yanlış kişilere imzalatacağımı biliyormuşum) dolayısıyla ben ertesi sabaha bırakmıştım bu işi.. İyi mi yapmışım hayır, keşke mail atıvereymişim ya da daha erken bitirseymişim...

Proje müdürümün bu telefonu beni fazlasıyla etkiledi, aslında olacağıın bildiğim bir şeydi ama nedense işten çıkınca sanki o işin yarım kaldığının sıkıntısı iş te kalacak gibi geliyordu bana, oysa ki o telefonla peşimi bırakmadı.. Benimle geldi yemeğime geceme yatağıma kadar..

Siz siz olun bugünün işini yarına bırakmayın, bu işten geç çıkmak, sizi bekleyenleri biraz daha olsa bekletmek demek olsa bile.. Çünkü imalatın olduğu yerde malzenin hesabı -mimari kısımda- sizin çalışmanıza baktığında, herkesin beklentileri sizin üzerinizde yoğunlaşmış oluyor ve beklenilenin ertesi sabaha kalması; onlar için 1 gün kaybı gibi yaşanıyor..

Böyle anlatınca bi an sanki azarlanmışım da dünyayı yıkmışım gibi konuştum da değil aslında, bana sadece söylenen 'o zaman sabah 8buçukta bana o mail gelmiş olsun' ama o bana yetti!

Belirtmeden geçmeyeyim, biz yemekten ve sohbetten o kadar keyif aldık ki, saatlerce otursak da okey oynayamadık.. Sevgili okey kutumuz yine kutusu bile açılmadan rafa kaldırıldı. En yakın zamanda kendisiyle görüşmek ümidiyle :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder