24 Ocak 2013 Perşembe

4. gün / Ders 483932772772...

24.01.2013

Bugün çok şey öğrendiimm :))

Kazıklar nasıl çakılırmış, haritacılar sahada ne iş yaparmış, grobetonu dökülen yer neden delinirmiş!

Bugün gözüm artık alıştı sanırım sahadaki karışıklığa, bu sefer yapılanlar ilgimi çekmeye başladı.
Sahada dolaşan total-station taşıyan ekipleri görüp, boş arazide ordan oraya ölçüm yapmalarına bi türlü anlam veremezdim. Ta ki kazıkların çakılması esnasında neden ve nasıl uygulandığını görene kadar.
Biraz şanslıydım tabi, bana bunu sabırla anlatacak arkadaşlar vardı işin başında.
Olay şuymuş, kotu bilinen noktadan itibaren nokta taşıma işlemi yapıyormuş bu kişiler, o baz istasyonu denilen alet de aslında çok hassas ve hesaplama işlemleri yapabilen bi lazer metreymiş özünde. Noktaları taşıyarak baz istasyonunu yani asıl aleti konumlandırıp, ayarı (zoom lama gibi bi şekilde) yapıldıktan sonra, (benim gördüğüm kazıklar içindi) aksında oldugunu anlamak için merceğinden bakılarak, mesafesi yani bu şartlarda koordinatının belirlenmesi amaçlı da ölçüm cihazındaki değerlere bakılarak yönlendirme yapılıyormuş. 12 cm sağa kaydır diyo ölçümün başındaki, koca kazık borusunu taşıyan dubadakiler de o kadarı kalsa olmaz mı pazarlığı yapıyorlar ve çakma için iksada da kullanılanın denizde duran versiyonu olan basınçlı bişi vurmaya başlıyo.. Ben hemen ordan kaçtım sesler yükselince, ama en azından total-station ın bildiğimiz üçgenleme metoduyla yerleştirildiğini sonra da bildiğimiz lazer metre gibi çalışıtığını öğrenmenin mutluluyla birlikte:)

Bitmediii hadi kazık olayını öğrendim diyorum bu sefer çizimi geldi önüme, ne aralıklarla, nasıl bir paspayıyla, ne ölçülerde (boruların çapları inç ölçüsüyle hesaplanıyomuş mesela) kullanıyoruz nasıl çizilir ve nelere dikkat edilir.. Bu sefer de onları öğrendi haritacı ve mühendis arkadaşların yardımıyla..

Sonra sahada ilgimi çeken bir başka şey de demirlerin dairesel kolon için bükülüşünü görmek oldu. 2 usta alıyo demiri, taktırıyo bi kenarını dönen dairesel aletin deliğine, sonra da sarılsın etrafına diye sıkı sıkıya asılıyolar, sonunda da 2si de uzaklaşıp bırakıyolar demirin ucunu kendini fırlatıyo demir ama çogunlukla eğrilmiş halde kalarak. Sonra o eğrilmiş demiri çıkartıp bir yenisine geçiyorlar. Eğrilen demiri ise başka biri alıyor ve dikine daha kalın demir çubuklara tellerle bağlayıp hazırlıyor. Bu parçalar da birleştikçe kolonun donatılarını oluşturmuş oluyor.

Bugün ki ders sayılabilecek son şey de beni baya şaşırttı. Bir bölgenin grobetonu dökülmüştü ben geldiğimde ve sonra da yalıtımı başlanmıştı önceki gün. Yalıtımın henüz başlanmadığı kısımda ise, kürekle birileri grobetonu oyuyordu. Napıyo ki bunlar dedim ama geçtim gittim, dönüşte ise daha şaşırtıcı bi tabloya tanık oldum, grobeton dökülmüş alana kepçe girmiş, adamların küreklediğinin bir kaç metre ilerisini kırıp deliyor, şaşkınlıkla izleyip ofise döndüm ve döndüğüm gibi sorumlu kişiye sordum sebebi ne diye, aldığım cevap beni tatmin etti.
Saha işler projeler son haline ulaşmadan ilerlendiği için, ileriki aşamada alnınan bazı kararlar zaten yapılmış olan işleri etkiliyor. Buradaki durum da buna bir örnek; bölgenin grobeton yüksekliği binaların temeline göre hesaplanıp dökülmüş. Ancak havuz ekipmanının ihtiyaç duyduğu derinlik son gelen projelerde gösterilmekte ve bırakılan mesafe bunun için yeterli olmamış. Bu sebeple sonradan öğrenilen derinlikler grobeton delinerek orda bir çukur açılarak (ekipman alanı) oluşturulacaktır.

tamam tatmin eti derken anladım anlamında dedim bunu.. tabi ki de tatmin etmedi ama burda olsanız ve nasıl projesiz bir proje yapıldığıı görseniz siz de hak verirdiniz.. para herşeye çözüm değil, bunu parası olan iş verenlere söylemek gerek.. para kararların kendi kendine verilmesini sağlamıyor ya da para betonun daha hızlı priz almasını sağlamıyor.. neyse projenin sonu gelsin de görelim:)

Bu akşam erken çıkasım vardı, gezesim göresim falan, olmadı, herkesin işi uzadı, birçoğu akşam yemeğine bile gidemedi, bu yüzden de hep beraber pideciye gittik. Ben yemek yemiştim diye tatlı bişiler istedim. Benim gibi yemek yemiş olan egeli biri daha vardı, tahinli pide yi önerdi, alla alla nasıl bişidir falan derken değişiklik her zaman iyidir diyip siparişi verdik. Biraz geç geldi ama bildiğiniz tahinli pide geldi, bildiğiniz derken, hani tahinli pide diyince aklınıza ne geliyorsa o! Lahmacunda et yerine tahin konmuş :)
Biraz ağır bişiydi, zaten tahinin kendisi de beni çabuk keser ama başarılıydı..Hafif acıkmış ama tatlı istediğiniz bir anınızda aklınızda bulunsun güzel bir seçenek olabilir :)

Eve döndüğümde sadece pideciye gitmiş olmanın beni kesmediğini gördüm!
Proje müdürüyle falan oturup sohbet etmek güzeldi ama ben çarşıya çıkmak istiyorummmmmmm!!!!!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder