Bugün burada Cumartesi
Ben senin saçlarını
Suçlar bakışlarını
Geveze susuşlarını
Bile özledim...
Bugün orda da Cumartesi miii
Sen de beni benim gibi özledin mi??
Bugün sabahtan yüzümde bir gülümse eksikliği ile uyandım sanırım..
Akşamı keyifsiz bitirdim, belki biraz özlemden belki de gerginlikten bilmiyorum.. Aslında çok farkında değildim bunun ama daha günaydın derken niye bugün neşen yok sorularıyla karşılaştım. Yorgundum , çok yorgun, bütün gün esnedim.. Ama aslında uykumu da almış olmalıyım.. Bu noktada farkına vardım enerjimin kendimi kişisel olarak besleyememekten kaybettiğimi.. Ben çok şey yaptıkça fiziksel olarak yorulsam da içsel olarak canlanıyorum ve buraya geldiğimden beri fiziksel olarak zaten yoruluyorken, içsel olarak beni besleyecek bir şey bulamıyorum. Bana buranın ağır gelmesi ondan.. Farklı bişeyler yapmam gerek derken, şımarıkça ya da memnuniyetsizlikle söylemiyorum bunu, gerçekten su gibi hava gibi uyku gibi bi ihtiyaç olduğu için söylüyorum.. Benim için böyle yani..
Hava yağmurlu, kasvetli içerisi de dışarısı da.. Saha ya çıkmak yemedi kısacası.. Her yer leş gibi çamur.. Dışardan gördüğüm kadarıyla yine hızla ilerliyor işler. Herkes ıslandı, herkes üşüdü. Ben de kendimi zorlamadım ondan, hoş ofis işleri de baya oyaladı, orası ayrı.
Harita teknikerlerinden beri, ilk günden beri koordinatsız çalışan mimarların yaptığı çizimlere 'resim' diye bir vurgu yapıyor. Onu anlıyorum ama onun her resim deyişi, bana dokunuyor. Özellikle de bir planlama ofisinde çalışmış, koordinatını kaybetmesin diye o ayarlarla uğraşmış biriyken ve bu proje benim kendi projem değilken.. Bu şartlarda, onların istediklerine biraz daha önem veriyorum, onlar da benim istediklerime dikkat etmek durumunda kalıyorlar. Bu konuda çok şükür ki şanslıyım ve mimar şantiyede kıymetli bi yere sahip ya da en azından ben burda öyleyim. O kadar beklemişler ki bi mimar gelsin diye, ben gelince el üstünde tutulur oldum. Bu arada kıymetli derken en çok şey beklenilen olduğu için olmalı diyorum çünkü bi yandan da en çok küfrü yiyenler de mimarlar oluyor..
Bir projenin 2 etaplı oluşu ve her iki etabın ayrı projeler gibi yapılması ama devam mış gibi görünmesi istenmesi cidden sıkıntı... İskelelerin hizası birbirini tutmuyor.. Çalışan ekipler bir öncekinin işlerini beğenmiyor.. Daha doğrusu bence çalışma sistemi evrensel bir olay olmaığı için anlamıyor.. Zaten çok iyi etüd edilmeden girişilen bir iş olduğu için uygulamada karşılaşılan hiç bir şey beklendiği gibi olmuyor..
Her yeni işle bir öncekinden öğrendiğim aslında ne kadar çok şey olduğunu görüyorum. En saçma gördüğüm şeyler bile bana bir fayda olarak dönüyor.. Tabi bu da aslında zaman kaybı değilmiş etkisini güçlendirerek beni mutlu ediyor :)
Koordinatlı çalışan mimarlara selam olsun.. Çalışın-çalıştırın-çalışalım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder