28 Ocak 2013 Pazartesi

7. gün / Beşiktaş'ım Benim

Beşiktaşım benimmm , biricik sevgilimmm söyle senden başka kimim var benim!!



Pazar gününe , pazarlara yakışır bir kahvaltıyla başladık. Madem her gün iş günü günleri birbirinden ayrımak için ben farklılıklar yaratayım dedim ve elbise giydim azıcık daha süslendim ve öyle çıktım. Üzerine bir de yeni kahvaltı yerimizde keyifle uzun uzadıya dolu dolu bir kahvatı edince-öğle yemeğinde henüz acıkmamıştım- gülümseyerek başladım güne! Yaşasın pazar kahvaltılarııı!!!!

Bu kadar fanatik değilim ya da evet biliyorum dün aslında yenildik.. Ama olsuunn kardeşlerim sağolsun fanatikmişim gibi rol yapabilecek kadar ilgim ve bilgim var :)

Girişten de anlayacagınız üzere maça gittik. Anneme maça gideceğimizi söylediğimde 'ay kızımm sen öyle maçlara falan gidicek insan mıydın, sen fötür şapkan topuklu deri çizmelerinle geziyor olmalıydın' diye bir tepki almış ve buna alınmış olsam da... (sanki istanbuldayken hergün topuklu ayakkabıyla geziyodum, sanki burda peşmergeyim!)

Neyse dün maç bahanesiyle dışarı çıkmayı başarabildim! Toplu hareket etmenin sıkıntılarıyla birlikte geç de olsa çıktık ve önce yolda bahane olarak ele aldığımız (aslında gerçekten gerekli olan) çizmelerimizi aldık -şantiyede hafif de olsa topuklu beyaz yağmur çizmesi giyeceğim bakalım nasıl olacak-

AVM den çıkınca direk Liman köftecisine gittik, Beşiktaştaki Çıtır Köfte de olduğu gibi iskender tipli köftelerden yedik ama gerçekten başarılıydı bizi oraya götüren tavsiye edenlere çok teşekkür ettim. Yemek fiyatları çok uygundu hem de doyurucu ama yanında bişi içmek pek uygun değilmiş, 2 içeceğe yemegin katı para verdim ama keyfine değdi ya ses etmedim ondan.

Ben maçı zaten bahane etmiştim diyorum ya, 20. dakikasında çıktım mekandan sevgilim yanımda -telefonda- marina kıyısından dolanmaya başladım, D&R, Carrefour falan görünce mutlu oldum nedense:) Görmemişim olmuş da kudurmuş derler ya o misal oldu.. (yüzüklerin efendisi 3lemesini özel tek cilt yapmışlar baya kalın ama alınası bişi gibi duruyodu, o sırada paraya kıyamadım ama aklımda). Sonra diğer beşiktaşlı da sıkılmış olmalı maçın 2.yarısında çıktı hadi gel biz gezelim dedi bu sefer de Bodrum un içine doğru gittik benim gezdiğimin diğer tarafına. Bildiğim daha önceden gezdiğim yollara geldik, sokaklardan geçtik, çoğu yer kapalı tabi kış sezonu olunca ama şansımıza bu kadar güzel olan havada soğukluğu içime çekerek gezmek oralrda ve sonrasında kıyıya çarpan dalgalarında sesi eşliğinde sıcacık bir çay yudumlamak harikaydı!

Dönüş yolunda saat daha erken diye bişeyler daha yapalım dediler, Midtown da bowling oynamaya karar verdik. Ben sonuncu olmanın benim için garanti olduğunu bilerek girdim ama kendimden beklenmeyecek bir başarıyla sonuncu oldum, arada pek fark yoktu ve kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Keyifli bir ortam oldu, çekirdek bir grup olmamız da bu açıdan iyi oldu bence, kalabalık olsak bu kadar keyifli olmazdı muhtemelen. Çıktığımızda Avm kapanmıştı artık diye aracımız kapalı otoparkta mahsur kaldı, bu bahaneyle baya dolandık içerde-dışarda.

Dönüş yolunda herkes çok yorgundu, ben aptal bir sırıtışla izliyordum yolu.. Hava daha aydınlıkken yola çıkmış ve o daracık sokaklardan doyasıya keyif almıştım şimdi ise karanlığın ve cılız aydınlatmaların tadını çıkarıyordum.

Eve -aslında normale göre çok da geç olmayan- bu geçirdiğim haftaya oranla baya geç bir saatte geldik, mini bir elektrikler mi yok krizinin ardından yatağıma girdim ve bir haftanın üzerimde bıraktığı yorgunluğun içimden akıp gitmesine izin verdim.

İnişli çıkışlı bir ilk hafta oldu benim için- e öyle de olması beklenirdi zaten-. Ama kapanışı güzel olunca çok da dert olmadı. Alışabilirim galiba buraya ama daha çok dışarı çıkıp enerji depolamam gerek!

2 yorum:

  1. ee 7.gün'den sonrakiler eksik kaldı:)

    YanıtlaSil
  2. :) fotograflar yetişmiyor hemen.. e 7 gün çalışıyoruz biz burda :)) çok yakında 2 gün birden;)

    YanıtlaSil