Evet oğlak burcuyum..
En belirgin özelliğimiz inatçılığımız. Biliyor ve seviyorum :) Bir kişisel gelişim uzmanıyla yaptığımız tartışma sonucunda aslında benim inatçılık olarak değerlendirdiğim ve zaman zaman öyle görünen özelliğimin kendine güvenle / ısrar arasında bi yerlerde olduğunu ve inatçılığın aslında bu olmadığına kanaat getirmiştik.. Ben ne kadar bunun inatçılık olmadığını artık bilsem ve söylesem de çevremdekiler bunu inatçılık olarak görüp, değerlendirmeye devam ettiği için yineliyorum; inatçı olmayı seviyorum :)
Bu noktada öncelik neyi bilip neyi bilmediğini bilmekte ve de bildiğinin ne kadar güvenilir olduğunu tartabilmektedir. Çalışma hayatımın üçüncü yılı içerisindeyim. Bu süreçte ilk zamanlarımın ciddi bir sessizlik içerisinde gözlemle geçirdiğimi söyleyebilirim açıkça. Bildiğimi sandığım şeyler, bilmediğimi sandıklarım, gördüklerim, öğrendiklerim ve incelediklerimle harmanlandım. Kısaca nasıl yaklaştım diye bakacak olursak, ilk aşamada benden neler istediklerini anlamaya çalışıp, anladıklarıma istinaden neyi ne kadar yapabildiğime baktım. ikinci aşamada söylenilenlerin ve istenilenlerin üzerine, istenilmesi gerekenler, olması gerekenler kısacası yapmam gerekenleri kendim çıkarmaya başladım. üçüncü aşamada olması gereken ya da olmaması gerekenleri görmeyi ve göstermeyi öğrendim. dördüncü aşamada doğruyu bildiğimi saklamamayı öğrendim. beşinci aşamada çözmeyi bilmeme rağmen nasıl öngörmem gerektiğini, yani ileriyi görmeyi öğrendim ve şimdilik altıncı aşamadayım; Bildiğimi, inandığımı sesim çıktığı kadar istemeyi öğrendim.
Bahsettiğim her aşamayı bi önceki seferinde ya yapamıyorum ya da henüz değil diyerek yaşadım :) Her o aşamaya geldiğimi farkedişim çok bi kıymetli, çok bi keyifli oldu o yüzden.
Kendime fazlasıyla güveniyorum, hatta belki de olması gerekenden fazla.. Ama bi yandan da kendine güvenmeyenlerin, seslerini yükseltmeyenlerin en çok eleştirildiği ve kaba bi tabir olacak ama 'faka bastığı' anlar seslerini çıkarmadıkları, doğru bildiklerinde ısrar etmedikleri durumlar olduğunu gördükçe, yapmam gerekenin zaten bu olduğunu gösteriyor bence. Duruma bu açıdan bakınca, kendi bildiğimi düşündüğüm şeyler için inatlaşarak çevremdekilere sıkıntı çıkarmak, daha sonrasında niye ses çıkarmadın diye onların bana sıkıntı çıkarmasından daha manalı oluyor.
kısacası; doğru bildiğimin üzerine gittikçe ben yaptığım işten memnun oluyorum. Aldığım sorumluluk her zaman herkesin hoşuna gitmeyebiliyor.. O yüzden bunu yapmak istemeyenleri de anlıyorum. Ama sanırım ben onlardan hiç bir zaman olamayacağım.. ve bundan gayet de memnunum ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder